🥉 Eşiniz Sizi Sevmiyorsa Ne Yapmalı
Partnerinizsizi eskisi gibi sevmiyor olabilir; tekrar bir araya gelmek istemeyebilir. Bu sizin için kötü bir haber; ancak yine de şansınız var. Tekrar sevmesini sağlayabilirsiniz. Sizi hala sevdiği varsayımı üzerinden ilişkinizi değerlendirirsek oldukça şanslısınız. İlk olarak siz bir adım atın ve hemen onu arayın.
Enİyi Kız Görüşleri. üzgünkız215 | Aşk İlişkileri konusunda paylaştı. zorla güzellik olmaz, sevmezse sevmesin. bir kul için azla üzülmeye değmez. Allah aşkı yeter bize hem Allah hayırlısını nasip etsin. sevmiyor diye ömür boyu seni sevmeyen birini beklemez ve acı çekmek pek mantıklı değil ama aşkta mantık yok
Cehennem, bu cennetten katbekat iyidir elbet. Annem, babam, eşim, dostum yanılmışlar hakkımda. Tanrı bana şöyle bakmış, demiş "Yatsın müebbet!" Varsa eğer ahirette olacak tek sıkıntım, Hayyam'la Eflatun'a olan bu körpe takıntım. Diyeceğim "Abilerim, sizi hiç unutmadık!" "Unutmalıydın" derlerse olur benim yıkıntım.
Eşiniz sizi artık sevmiyorsa ve hatta nefret ediyorsa, o zaman aldatmayı da kendi içlerinde aklayacaklardır. Muhtemelen bundan dolayı kendilerini suçlu hissetmeyecekler. Eşiniz sizi artık sevmiyorsa ne yapmalısınız? 5. Zihinsel, Duygusal veya Fiziksel Taciz. Şiddet, asla kabul edilmemelidir. Kimse istismar edilmeyi hak etmez
Eskisevgilim benden nefret ederse ne yapmalı? Bazı ipuçları. Bu makale tamamen bilgilendiricidir, Çevrimiçi Psikoloji bölümünde, teşhis koyacak veya tedavi önerecek fakültemiz yoktur. Sizi, davanızı özellikle tedavi etmek için bir psikoloğa gitmeye davet ediyoruz..
Faizoranlarını azaltmak, sizi hızlı bir şekilde borçtan kurtarabilir. Bazı insanlar yüksek oranda faizlerle kredi alıyor. Bu yüzden aylık ödemelerde sadece borcunun asgarisini ödeyenler, borcu azaltmak yerine sadece borca gelen faizi ödüyor.
Bu kart, sizi gelecekte bekleyenlere karşı uyarır, fakat önünüzde hala bir seçenek vardır. Endişelenmek doğal ve normaldir; fakat kaygılarınızın aşk ya da iş hayatınızı olumsuz yönde etkilemesine izin verdiğinizde bu iş ve aşk hayatınızı bozacağı için tam da korktuğunuz şey (ihanet, işten atılma vs.) başınıza gelebilir.
0po0hZW. Bu sorunun tek bir yanıtı yok. Çok farklı nedenlerle eşiniz ya da sevgiliniz sizinle sevişmek istemiyor olabilir. Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için birçok soruya yanıt vermek gerekecek. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Şahin, bu konuda en çok merak edilen soruları yanıtlıyor. Erkeklerde cinsel isteksizlik artıyor mu?Öyle görünüyor. Son yıllarda giderek daha fazla sayıda erkek, cinsel isteksizlik nedeniyle çok erkekler mi, eşleri mi başvuruyorlar?Çoğunlukla eşlerin uzun süre söylenmeleri ve şikayet etmeleri gerekiyor. Birçok erkek eşiyle sevişmiyor oluşunu çok fazla önemsemiyor. Yorgunluğa ya da yoğunluğa bağlayıp, koşullardan kaynaklanan geçi bir durum olarak yorumlamak eğiliminde oluyorlar. İşler bir düzelse sevişecek olduğunu de “eşim benimle sevişmiyor, ne yapabilirim?” diye başvuran kadınlar oluyor. Erkeklerde cinsel isteksizlik çok olmaz diye düşünülür. Bu gerçekten böyle midir?Evet, insanlar, erkeklerin her an sekse hazır olduklarını ve cinsel isteklerinin azalmayacağını düşünürler. Cinsel isteksizlik nadir görülen bir durum olmamasına karşın, erkekler ve kadınlar arasında erkeklerin hep istekli oldukları miti yaygındır. Üstelik eşinde cinsel isteksizlik olan bir kadın bile, hala böyle düşünmeye devam edebiliyor. Çünkü eşlerinde cinsel isteksizlik olan kadınlar, ilk olarak başka bir kadın ihtimalini düşünüyorlar. Erkeklerde cinsel isteksizlik olmayacağına göre, kendisiyle sevişmeyen adam, mutlaka başka biriyle sevişiyordur. Velhasıl erkeklerin de cinsel isteklerinin azalmış olacağına pek ihtimal cinsel isteksizlik ne kadar sıktır?Çoğu batılı olan çeşitli uluslarda yapılan çalışmalarda, üretkenlik çağındaki erkeklerin yaklaşık yüzde 20’sinde cinsel isteksizlik olduğu saptanmıştır. Bekâr erkeklerde cinsel isteksizlik, evli erkeklere göre 3 kat daha fazla görülür. Ülkemizde cinsel isteksizliğin sıklığına dair yapılmış bir çalışma yok ama son yıllarda önemli bir başvuru nedeni olduğunu söyleyebilirim. Neye cinsel isteksizlik deniyor? Cinsel isteksizlik denmesi için ne kadar azalması gerekiyor?Cinsel istek bozukluğu, süreğen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin azalmış olması ya da hiç olmaması durumudur. Cinsel isteksizlik, cinsel yaşamın tümüne yayılmış olabilir ya da bazı durumlarla ilgili olabilir. Mesela eşiyle sevişmek isteği duymayan biri mastürbasyon yapabilir ya da erotik filmler izleyebilir. Cinsel isteksizliği olanlar cinsel etkinliği çoğunlukla kendiler başlatmazlar, eşleri tarafından başlatıldığı zaman da reddedebilir ya da görev gibi kabul edip gönülsüzce sevişebilirler. Cinsel yaşantı sıklığı çoğu zaman düşük olsa bile, eşten gelen talepler ya da fiziksel yakınlık veya samimiyet için cinsel ilişki sıklığı azalmamış istek azlığı ile birlikte görülen ya da cinsel istek azlığına bağlı olarak gelişen cinsel işlev bozuklukları neler?Cinsel isteğin azalmış olması uyarılma ve boşalma zorluklarına neden olabilir. Bazı hastalar istekleri azalmış olduğundan sevişme sırasında konsantrasyonlarını kaybettiklerinden sertleşmeleri bozulabilir ya da boşalmaya ulaşmadan cinsel ilişkiyi beri cinsel isteği az olan biri ile cinsel isteği sonradan azalan biri farklı mıdır?Başlangıçta normal bir cinsel isteğin bulunduğu uzun bir dönemin olması tedaviye daha iyi yanıt olabileceği anlamına gelebilir. Ergenliğin başından beri olan cinsel isteksizlikte ise çoğunlukla psikoseksüel gelişim ya da tıbbi daha ciddi etkenler söz konusudur. Cinsel isteksizliğin en sık görülen nedeni ne?En yaygın neden sürdürmekte oldukları cinsel yaşamdan memnun olmamaktır. Belki güzel sevişmiyorlardır belki erkeğin istediği gibi değildir...Çiftler genellikle birbirleriyle bir sorunları olmadığını, hatta cinselliği bir kenara koyarlarsa çok iyi anlaşan bir çift olduklarını söylerler. Ancak cinselliği bir kenara koyduğunuzda, yani partneriniz, sevgiliniz ya da eşiniz olarak görmediğiniz insanlarla zaten daha kolay anlaşırsınız. Biriyle iyi anlaşmak başka bir şey, arzulamak başka bir erkek eşiyle cinsel yaşamından neden memnun olmuyor olabilir?En sık rastlanan neden kişinin hayalindeki cinsel yaşamla, eşiyle sürmekte olan cinsel yaşam arasındaki farktır. Birçok erkek eşi kendi istediği gibi sevişmediği halde bu durumu düzeltmek için çaba harcamaz mesela neler istediğini eşine söylemez. Aslında birçok erkeğin eşlerinin cinsel olarak fazla etkin olmasını isteyip istemedikleri konusunda kararsızlıkları vardır. Birçok erkek için, cinsel olarak çekingen, mahcup ve cinselliğe meraklı olmayan bir kadın daha saygıdeğerdir. Cinsel açıdan her türlü fanteziye açık, rahat bir kadın ise yeterince saygın bulmaz. Dolayısıyla daha saygın bir kadın mı, daha seksi bir kadın mı istediği konusunda kafası karışıktır. Bizim kültürümüzde bir çok erkek, kadınlarını zihinlerinde saygın biri olarak korumak pahasına onlarla doyumlu bir cinsel yaşamdan vazgeçerler. Daha arzulu, tutkulu ve zevkli bir cinsel yaşamı ise fantezilerinde sürdürür ya da pornografi izleyerek ile yahut paralı ya da kısa süreli ilişkilerde yaşamaya çalışır. Erkekteki cinsel isteksizliğin başka ne tür nedenleri olabilir?En sık görülebilecek tüm nedenleri sıralayacak olursak...Şizoid kişilik bozukluğu Bebeklik dönemlerinde anneleriyle yakın bir duygusal ve fiziksel ilişki içinde olamamış erkeklerde bir kadınla cinsel yakınlık ve ilişki isteği az olabilir. Bu kişiler kendi başlarına cinsel etkinliklerde bulunabilmelerine karşın bir eşle cinsel ilişki isteği duymayabilirler. Mesela kişi mastürbasyon yapmasına karşın karısıyla sevişmek konusunda gönülsüz olabilir. Bazı erkekler eşleri yan odada yatarken internetten ya da televizyondan erotik filmler izlerler eşlerin sevişme isteğinden çeşitli bahaneler uydurarak bağımlı kişilikler Annelerine bebeksi bir bağımlılık içinde olan erkekler eşleriyle ya da sevgilileriyle cinsel olmayan duygusal ve fiziksel yakınlık kurabilmelerine ve bundan haz alabilmelerine karşın cinsel ilişkiye girmek istemeyebilirler. Annelerine de eşlerine de bağımlı ve aşırı düşkün olan bu erkekler ilişkide destek ve şefkat arayışı içinde olup erişkinliğin gerektirdiği cinsel yakınlıktan Bazı erkekler eşcinsel olmalarına karşın bunun farkında olarak evlenir ya da kadınlarla ilişki kurarlar. Çevreye karşı gizlenme olma arzusuyla ya da aile üyelerinden gizleme amacıyla bu tarz bir yaşamı seçen bir erkek, genç yaşlarda fiziksel uyaranların ya fantezilerin yardımıyla bir kadınla cinsel ilişki kurabilir. Böylesi kimseler eşleriyle sevişirken bir erkeği düşünerek orgazm olabilirler. Ancak bir süre sonra bir kadınla cinsel ilişki sürdürme istekleri azalır ve ortadan kalkar. Bazen de eşcinsel bir erkek eşcinselliği kabul edilemez bulduğundan eşcinsel arzularını bastırır ve bunların farkında olmaz ve eşcinsellik karşıtı tutumlar göstermek yanında sık sevgili değiştiren çapkın bir erkek gibi davranabilir. Ancak evlendiğinde bir süre sonra ya da bir ilişkisi uzun sürdüğünde cinsel isteğini yitirir. Bazen eşcinsel arzularını kısmen doyuran durumlarda eşleriyle birlikte olabilirken, eşcinsel arzularını uyarmayan durumlarda isteksizlik gösterebilirler. Eşinin başkasıyla birlikte olduğu fantezileri kurmak, eşinin eski cinsel ilişkilerini anlattırmak, eşini başka erkeklerle birlikte olduğu fantezileri kurmaya zorlamak bazen da eşini başka bir erkekle birlikte olmaya zorlamak gibi eylemler eşcinsel arzuları uyarabilen ve kısmen doyuran durumlardır. Bazı erkeklerde ise eşcinsel yönelimler heteroseksüel bir ilişkiyi engelleyebilecek ölçüde güçlü değildir ama mesela erkeksi, güçlü, baskın kadınlarla olmak gibi zorunluluklar yaratabilir ya da bir kadınla sadece anal yoldan ilişki kurabilmeye olanak tanıyabilir. Eşcinsel yönelimi net olan bir kişiyi heteroseksüel bir ilişkide işlev görmesini sağlamaya çalışmak uzun vadede yararsız olacağı gibi uygun bir yaklaşım da kaçınmalar Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de cinsel ilişkinin kimi yönlerinden rahatsızlık duyma söz konusu olabilir. Bazı erkekler eşlerinin kıllarından, cinsel organının kokusundan ya da bir hastalığı varsa akıntılardan rahatsızlık duyabilir ve bunlarla karşılaşmamak için cinsel yakınlıktan kaçınabilir. Maskelenmiş parafililer Hiçbir insanın cinsellikte arzuladığı şeyler başka birinin aynısı değildir. Ancak günümüzde başkalarının cinsel deneyimleri sinema, kitaplar gibi çeşitli yollardan öğrenildiğinden giderek insanların cinsel deneyimleri bir birine daha çok benzemeye başlamaktadır. Bazı insanlar kendi cinsel arzuları başka olsa da gördüğü ve işittiği şeylerin ortalamasını normal olarak kabul edip kendilerini buna uymaya zorlamaktadır. Oysa cinsel sapkınlık olarak kabul edilen teşhircilik, röntgencilik, fetişizm, cinsel sadizm, cinsel mazohizm vb gibi bir çok eğilim çok kişide de vardır. Kişinin kendi özel arzularından kaçıp, normal sandığı tarzlara yönelmeleri cinsel hazlarını azaltır. Bu şekilde tekrarlanan ve doyum vermeyen cinsel deneyimler bir süre sonra cinsel isteği de azaltabilirler. Eşleriyle sevişmek yerine mastürbasyon yapan ya da pornografi izlemeyi tercih eden erkeklerin bazıları, kendi özel cinsel arzularını eşlerine söyleyemeyen, onun yerine bu arzularını fanteziler yoluyla ya da filmlerde izleyerek doyurmaya çalışan kimselerdir. Bazı erkekler de kendi arzularını sapıkça buldukları için, eşlerini buna ortak etmek istemezler ve arzularını mastürbasyonla, film izleyerek ya da paralı ilişkiler veya “hafif” kadınlarla doyurmaya bazı insanlarda cinsel arzu cinsel ilişkinin tek bir bileşenine takılmıştır ve bir parterle cinsel ilişkiye izin vermez. Kişi bu arzularını bastırdığı için de ne parafilik yoldan ne de başka yoldan bir cinsel ilişki kurma arzusu duymaz. Eğer bu tür eğilimler cinsel ilişkiye izin vermeyecek kadar güçlü değillerse, kişinin cinsel arzularını fark etmesini ve cinsel yaşamına dahil etmesini sağlayacak tedavi yaklaşımları yararlı sahibi olmak istememek Nadiren gözükse de özellikle bağımlı ve sorumluluk almaktan kaçınan erkekler, çocuk sahibi olmanın getireceği yükümlülüklerden kaçınmak için cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler. Kısırlık tedavisi gören bir çift doktorlarının döllenmeye uygun olarak belirlediği zamanlarda erkeğin cinsel isteksizliği nedeniyle cinsel ilişkiye giremiyordu. Karısı çocuk sahibi olmayı çok istediği için karısının bu isteğine karşı çıkamıyor ama farkında olmaksızın cinsel isteksizlik geliştirerek çocuk sahibi olmalarını engellemiş oluyordu. Psikiyatrik rahatsızlıklar Kadınlarda olduğu gibi, depresyon başta olmak üzere bir çok psikiyatrik rahatsızlık cinsel isteği azaltır ya da geçici bir süre ortadan kaldırır. Cinsel isteği olumuz etkileyebilecek diğer psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır yaygın anksiyete bozukluğu, özellikle cinsellikle ilgili olmak üzere obsesif-kompülsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk, özellikle anksiyetenin yoğun olduğu dönemlerde şizofreni gibi psikotik bozukluklar. Cinsel istek azlığı psikiyatrik bir hastalığa ya da onun tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı ise, öncelikle hastalığın cinsel isteği etkilemeyen bir ilaçla tedavisi gerekir. Psikiyatrik rahatsızlık düzelme gösterdiği halde cinsel isteksizlik devam ediyorsa seks terapisi ya da soruna yönelik özel yaklaşımlar ve üzüntü kaynağı olan yaşam olayları Yas, ekonomik güçlükler, bir yakının hastalığı gibi kişide sıkıntı ve üzüntü yaratan olaylar ya da hayati önemi olan sorunlar cinsel isteği azaltabilirler. Bu durumda kişinin sorunlarına yardımcı olacak, destekleyici tutumlar işe veya çekicilikle ilgili endişeler Erkekler cinsel çekiciliklerini yitirme endişesi daha az duyarlar. Gene de bazı erkeklerde yaşlanmayla performanslarının azalmasıyla yüzleşmemek için cinsel ilişkiden kaçınma ve isteksizlik ortaya ilgi kaybı Erkeklerin ilişkinin ilerleyen dönemlerinde eşlerini anne gibi görmeye başlamaları ya da fiziksel görünümü değiştiği için eskisi kadar uyarıcı bulmamaları eşlerine yönelik cinsel isteğin azalması ortaya çıkabilir. Özellikle çocuk sahibi olduktan, yani eşleri genç bir kadın olmaktan çıkıp anne rolüne girdikten sonra eşlerine cinsel isteği azalan erkekler bazan genç bir delikanlı gibi yaşam sürmeye başlarlar. Artık anne olarak gördükleri eşleriyle cinsel ilgileri azalırken, eşlerine düşkünlükleri artar ama öte yandan daha genç kadınlarla kaçamaklar yapmaya başlarlar. Bu erkeklerle ilişkiye giren kızlar adamın bir gün eşini bırakıp kendileriyle evlenecekleri günü boş yere yıllarca bekleyebilirler. Ancak bu durum gerçekleşmez, çünkü koca eşini anne gibi görmeye başladıktan sonra eşine daha düşkün ve bağımlı olur, onun desteğine ve varlığında daha çok ihtiyaç duyar ama onunla cinsel yakınlıklardan mümkün olduğunca kaçınır. Yakınlık sorunları Ciddi Şizoid, Narsisistik ve Obsesif karakter patolojisi olan bireylerde ilişkinin başlangıç dönemlerine cinsel isteksizlik olmasa bile yakınlık ve bağlılık gelişmeye başladığı zaman ilişkiden uzaklaşma arzularının bir yansıması olarak cinsel istekte de azalma ortaya çatışmaları Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde evlilik çatışmaları ve ilişki sorunlarına cinsel isteksizlikle yanıt verebilirler. Özellikle kızgınlık, kırgınlık duyguları eşle haz paylaşma isteğini azaltır. Bazen de evlilik sorunları depresyona veya anksiyete bozukluklarına yol açtığı için cinsel isteği de cinsel beceri eksikliği Erkekler kültürün etkisiyle cinsel tecrübesi olmayan “el değmemiş “ kızları eş olarak seçmek eğilimindedirler. Bu tecrübesizlik cinsel yakınlık sırasında nasıl davranılacağını bilememekten, yanıtsızlığa kadar çeşitli sıkıntılar yaratabilir. Erkekler bir yandan tecrübesiz kadınları seçerler ama bir yandan da özellikle kendi cinsel aktivitesinin iyi olduğunu görmek için eşinin etkileniyor olduğunu görmek isterlerter. Kendi erkeklik imgesine duyduğu güven eşine verebildiği cinsel hazla artıp azalabildiğinden, yanıt vermeyen, cinsel ilişkiye katılmayan bir kadın kocasının alacağı doyumu azaltabilir. Her ne nedenden olursa olsun uzamış doyumsuzluklar sonunda cinsel isteğin de azalmasına yol dini ve ahlaki inançlar Erkeklerde dini inançlar ve katı ahlaki görüşler cinsel isteği çok etkilemezler çünkü en katı dini ve ahlaki inanışlarda bile erkeğin cinsel istek ve haz duyması olağan ve beklenen bir durum olarak karşılanır. Tıbbi nedenler cinsel isteksizlik yapabilir mi?Erkekteki cinsel isteksizliğin öncelikle tıbbi bir nedeni olup olmadığı anlaşılmalıdır. Çünkü pek akla gelmese de çeşitli tıbbi durumlarda cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir. 1Hastalıklar Koroner yetmezlik, enfarktüs, böbrek üstü bezlerinin fazla ya da az çalışması, cinsellik hormonlarının azlığı, tiroid hormonlarının azlığı ya da artışı, epilepsi, beyin kanamaları gibi rahatsızlıklar cinsel ilgiyi azaltabilirler. Ancak cinsel hormonların az olması cinsel isteği azaltabilirken, fazla olması isteği İlaçlar Depresyon ilaçları, lityum, bazı tansiyon ilaçları, psikoz tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar cinsel isteği azaltabilmektedirTedaviye değinir misiniz?Hormonları normal düzeylerde olan kişilere seks hormonları verilmesi yararsız olduğu gibi uzun vadede hormonal dengeyi bozduklarından gücü artırdığı söylenen koç yumurtası, kuvvet macunu, bal, pekmez, fındık, fıstık , istiridye gibi çeşitli gıdaların bir yararı yoktur. Ancak kişi bunların yararlı olacağına inanırsa psikolojik olarak güven duyusu vererek kişiyi ilaçları Depresyonu olmayan birine verilen depresyon ilaçlarının bir çoğu cinsel isteği daha da Hiçbir yararı olmadığı gibi, özellikle barbitüratlar cinsel isteği azaltırlar. TEDAVİ İLKELERİ İstek bozukluğunda nedeni çözmeyi hedefleyen, dinamik yönelimli seks terapisi daha iyi sonuç verirken klasik seks terapisine yanıt oranı nispeten nedenlere yönelik çözümler daha çok önem kazanır. Tedavide çiftin cinsel iletişimlerinin arttırılması, cinsel isteklerini daha rahat ifade edebilmelerinin sağlanması cinsel yaşamlarındaki kısıtlılıkların kaldırılması amaçlanır. Ancak tedavide en önemli unsur cinsel isteği engelleyen unsurların bulunup ortadan kaldırılması ile kişinin gizli kalmış arzu ve fantezilerinin ve nispeten daha yüzeyde olan bir etkene karşı gelişmiş cinsel istek veya tiksinme bozukluğunda uyarlanmış seks terapisi yöntemleri işe yarayabilir ve erken dönemlere ait, kronik, yaşam boyu özellik gösteren ve derin dinamik nedenlerden kaynaklanan etkenler söz konusu ise sorunun ağırlığına göre dinamik yönelimli seks terapisi ya da uzun süreli psikanalitik terapiler tercih edilmelidir. SEKS TERAPİSİ Evlilik çatışmaları, gebelik korkusu, cinsel fobiler veya kaçınmalar, katı dini inançlar, yaşla veya çekicilikle ilgili endişeler, eşe ilgi kaybı, yakınlık sorunları, eşin cinsel beceri eksikliği, güç dengesizliği, pasif agresif eş ve eşte cinsel işlev bozukluğuna sekonder gelişen istek bozuklukları için öncelikli olarak seks terapisi yönelimli seks terapisi Cinsel istek bozukluğu, maskelenmiş “perversiyonlar”, kişilik sorunları, cinsel kimlik veya yönelim sorunları, dirençli cinsel fobiler veya kaçınmalar, cinsel dürtüler üzerinde kontrolünü kaybetme korkusuna bağlı ise dinamik yönelimli seks terapisi daha uygun uzun süreli terapiler Seks terapisi ile sonuç alınamayan ve dirençli ciddi kişilik bozuklukları, cinsel kimlik ve yönelim sorunları, dinamik seks terapisine yanıt vermeyen maskelenmiş perversiyonlar söz konusu ise uzun süreli psikanalitik terapiler yararlı olabilir.
Eşinizin sizi gerçekten sevip sevmediğini ya da sizi kullanma ihtimalini düşünmeye başladığınız zaman alarmlarınızın tamamı çalmaya başlar çünkü bir şeyler yolunda değil demektir. Eşiniz Sizi Seviyor Mu Yoksa Kullanıyor Mu? Eşiniz sizi seviyor mu yoksa kullanıyor mu? Bazen, aşk hakkında düşündüğümüz şeyler, onun ne olduğunu net bir şekilde anlamamız adına güçlük yaratır ve bazı ilişkilerin toksik hale gelmesine neden olur. Sevginin bir başkasına bağlı olduğuna inanan bir kişi mutlu olamaz ve partnerlerini belirli yollarla kullanırlar. Örneğin, onu yanlarında tutabilmek için manipülasyonu bir araç olarak kullanabilirler. Sevgi ya da başka bir şey almak için bir kimseyi kullanmak ve gerçek sevgiyi birbirinden ayıran çizgi bazen çok zayıf olabilir. Neler olup bittiği konusunda bilinçli olmanız gerekir. Eşiniz sizi seviyor mu yoksa sevgi için sizi kullanıyor mu? Daha önce de belirttiğimiz gibi, eşiniz sizden sevgi koparmak için sizi kullanıyor olabilir. Manipülasyon yöntemini kullanarak, seven bir kişinin karşılaması gerektiğini düşündüğü ihtiyaçları size karşılatıyor olabilir. Bu genellikle güçlü bir duygusal bağımlılık olduğu zaman ortaya çıkar. Eşiniz bağımlı olabilir, bu durum onun mutluluğunun size bağlı olduğu anlamına gelir. Sonuç olarak, partnerinizi mutlu etmek için, gerekli olduğuna inandıkları her şeyi yerine getirmeniz gerekir. Örneğin, partneriniz her zaman her şeyi birlikte yapmanız gerektiğini düşünüyor ise, biraz bağımsızlık istediğiniz anda bu durum bir şeyleri tetikleyecektir. Azarlama, geçmişte kalan sorunları tekrar yüzünüze çarpmak, aşırı derecede ağlamak ya da durumu dramatize etmek ve “Artık ben sevmiyorsun!” cümlesini kullanmak gibi tüm bu hareketler olası bir hal kazanır. Acı dolu deneyimlerle dolu bir çocukluk, kötü rol modelleri, önceden belirlenmiş aşka dair yanlış inançlar ve yalnız kalmaktan korkmak, bu tür davranışların nedenlerinden bazıları olabilir. Böyle bir durumda ne yapabilirsiniz? Bu konuda hiç şüphe yok ki eğer kendinize partnerinizin sizi kullanıp kullanmadığını sorarsanız ve cevap evet gibi görünüyorsa, yardım istemeniz gerekir. Bir profesyonel, partnerinizin ona bu zarar verici sevme şeklini öğreten koşullara geri dönmesine yardımcı olabilir. Birlikte, bu deneyim ile büyüyebilir ve daha sağlıklı bir ilişkiye doğru ilerleyebilirsiniz. Eşim beni sevmiyor fakat canımı yakıyor Partnerinizin sizi sevmesi ya da kullanmasıyla ilgili soruya verilen cevap, bir önceki noktaya karşılık gelmiyorsa, tüm bunların arkasında başka nedenin olup olmadığını görmek için biraz araştırma yapmanız gerekebilir. Birini nasıl seveceğini bilmeyen insanlar vardır ya da bazen farkında olmadan,bunu zararlı bir şekilde yaparlar. Bu insanlar başkalarını sanki onlar birer nesneymiş gibi kullanır. Örneğin, partnerine kötü davranan bir kişi, kendini üstün hissetmek isteyip otoriter olmanın yanı sıra güç kullanıp kendisine boyun eğen bir kişinin varlığından zevk alabilir. Bu, diğer kişinin benlik saygısını ve bütünlüğünü bozan zararlı bir davranıştır. Kötü muamele durumunda, onun fiziksel ya da psikolojik olup olmadığına bakılmaksızın, aşktan yoksun bir ilişkinin varlığı söz konusudur. Bu konu net olmalıdır. Bir diğerine kötü davranan bir kişi, nasıl seveceğini bilmez, bu nedenle, sevgiyle alakası olmayan eylemleri birbirine karıştırıyor olabilir. Bu şartlarda, bu ilişkiden kendinizi sıyırıp yardım istemek zorundasınız. Bazen korkutucu olabilir ve bu oldukça normaldir. Bununla birlikte, dışarıda bulabileceğiniz çok fazla destek vardır. Sevgisiz ilişkiler Kendinize partneriniz sizi seviyor mu diye sormanız bile bir soruna işaret eder. Eğer her şey yolunda olsaydı, bu soru aklınıza gelmezdi. Ne tür bir ilişkiye sahipsiniz ve bu neden böyle? Size bugün ihtiyacı olan ama yarın olmayacak biriyle mi birliktesiniz? Size “Seni seviyorum” diyen ama ardından size vuran biriyle misiniz? Bir çok kez, “beni seviyor mu, yoksa beni kullanıyor mu?” fikrine takılıp kalabiliriz. Bununla birlikte, biz de kendimize bu ilişkide neler yaptığımızla ilgili sorular sormalıyız. Bu makaleyi de ziyaret edin Duygusal Manipülasyondan Korunma Yolları Şüphe uyandıran bir durumda kalmak bizim sorumluluğumuz altındadır. Unutmayalım ki bir ilişkiyi sürdürmek isteyip istemediğimize dair karar verme gücü bizdedir. Eğer bir ilişki içerisinde iyi hissetmiyorsanız, partneriniz sizi seviyor mu sorusu anlamsızdır. İçinizden gelen ses genelde doğruyu söyler. Bunu bir öncelik haline getirin. Kaynak
Oluşturulma Tarihi Aralık 17, 2015 1343Günümüzde, özellikle de şehir yaşantısının insanlarda yarattığı stres altında evliliği sürdürmek, evlenmekten ve iyi bir eş adayı bulmaktan çok daha zor bir süreç. Uzun süren evliliklerde ise insanlar karşı tarafını hareketlerini anlamlandırmayı ve irdelemeyi bıraktığı için ilişkiye dair sinyalleri görmeyebiliyor. Peki, eşinizin mutlu olduğunu nasıl anlarsınız? İşte 6 ipucu... 1- TELEFONLA ARAMALARİş ya da başka bir şey için fark etmez, sizden uzaktayken sizi özlediğini söylüyor mu? Mutlu evlilik yaşayanlar, uzaktayken eşlerini özlerler. Eşleriyle olmak, bir an önce kavuşmak isterler. Eğer uzaktayken telefonlaşmalar, mesajlaşmalar artıyor, en ufak şeyi bile sizinle paylaşıyorsa, eşiniz çok mutlu SEVGİ SÖZCÜKLERİSizi sevdiğini söylüyor. Bunu her gün söylüyor. Siz de onu sevdiğinizi söylüyorsunuz. Bu yıllar sonra bile asla değişmiyorsa çok şanslısınız. Çünkü eşinden 'Seni seviyorum' cümlesini duymadan yıllarını geçiren öyle çok eş var ki... Eşiniz eğer hislerini bu şekilde dile getiriyorsa mutlu olabilirsiniz; çünkü eşiniz çok HER KONUDA YARDIMCI OLMAEvde size ne kadar yardımcı? Hasta olduğunuzda ne kadar destek oluyor? Elinden gelen her konuda çabalıyor ve çocuklarınızı da aynı şekilde davranmaları için yönlendiriyorsa, eşiniz evliliğinden memnun demektir. Çocuklarla ilgilenmenin sadece annelerin görevi olmadığının farkında ve evliliğin sorumluluklarını sizle paylaşıyor ÖPÜCÜKLERİşten geldiğinde sizi öpüyor mu? Sıcacık bir kucaklaşma ve sonrasında özlem dolu bir öpücük. İşte bu eşinizin mutlu olduğunu HAYALLERİNİ SİZİNLE PAYLAŞMASIHayallerini ve korkularını size anlatıyor mu? Erkekler bunları kadınlar kadar kolay anlatamaz. Eşinizin bunları anlatabilmesi için sizi hayal kırıklığına uğratmadığından emin olması gerekir. Kalbini size açmaya başladığında, kariyeriyle ya da hayatla ve hatta ailenizin geleceğiyle ilgili bir şeyler anlatmaya başladığında sizin dikkatle ve samimiyetle dinlediğinizden şüphesi olmamalı. Eğer sizin eşiniz de hayallerini ve endişelerini korkmadan paylaşıyorsa, mutlu bir evliliğe sahipsiniz ANLAYIŞLI OLMASIAğladığınızda sizi sarmalıyor mu? Kalbiniz kırıldığında ya da bir şey sizi ağlattığında ihtiyacınız olan desteği size veriyor mu? Elinden gelenin en iyisini yapıyor ve sizi anlamaya çalışıyorsa eşiniz sizin en iyi destekçiniz demektir. Bu konuda her zaman iyi olmayabilir ama çabalaması bile yetmez mi?
bolibon şekeri Forum Okuru 2 Eğer bunların hiçbiri olmayıp bigün gelip eşiniz alkollüyken bu çocuk olmasaydı ben sapıtırdım diyip sonrada eşine dönüp sen beni hiç anlamadın şu saatten sonrada anlamazsın anlayamazsın demesi kafam cidden çok karışık şuanda eşimi çözemiyorum beni sevmediğini düşünüyorum hayatında biri olduğunu sanıyorum napmam gerekiyo bilmiyorum Hazal corca Forum Okuru 4 Esımı ben hep ılıskıye tesvık edıyom o yapmaz yada yapsa bıle benım hareket etmemı bklıyor nasıl anlarım yardımcı olun
eşiniz sizi sevmiyorsa ne yapmalı